Federer; Tenisin yaşayan efsanesi
Robert Federer 1947’da doğmuştu. Bir tekstil işçisinin oğlu olan Robert, Doğu İsviçre’de Altstatten kasabası yakınlarında büyüdü. Eğlencesine tenis oynardı ama asla çok iyi olmaya
çalışmadı. Kendisinden altı yaş küçük olan Lynette ise 1952’de ana dili Afrikanca olan bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Kocasından çok daha üst seviyelerde tenis oynadı. Basel’in günlük gazetesi Basler Zeitung’un eski spor editörü Beat Caspar’a göre, ‘’Robert’tan çok daha üstün bir koordinasyon yeteneğine sahiptir.’’ fakat makul düzeyde hırslı biri olmasına rağmen tenisi asla kariyer olarak düşünmedi.
Çift, 1973’te İsviçre’ye taşınarak-Lynette’in ‘’evinden’’ 8400 kilometre uzaklıktaki-Basel’in Almanya sınırı yakınlardaki bir banliyösü olan Rirhen’e yerleşti. (İngilizcenin anadil olduğu ülkelerde İsviçre’nin en büyük ikinci kentinin yazılışı ve telaffuzu konusunda tam bir kesinlik yoktur. ‘’Baazıl” şeklinde şöylenen “Basel”, kentin İsviçre Almancasındaki adıdır ve Almanca konuşulan bir İsviçre kenti olduğundan yerel olarak da bu isim kullanılmaktadır. Ayrıca her yıl Ekim Ayında düzenlenen İsviçre kapalı turnuvası’nda tercih edilen de yeni bu yazılış ve telaffuzdur. Ancak eski bir İngilizce versiyon da bulunmaktadır: çok büyük Avrupa kentinin İngilizce karşılığının olduğu günlerden kalan ve günümüzde bazı Britanya gazeteleri tarafından hala kullanılan, kentin Fransızca “Bale” den türeyen ve balkon sözcüğündeki “bal” şeklinde söylenen “Basle”. Bu kitapta “Basel”in yerel kullanımı esas alınmıştır.)
Robert, Ciba’da satış müdürü olurken Lynette de yeni şehirde yeni aynı şirkette bir iş buldu. İkili, şirketin Basel’in Allschwil banliyösünde, yetişmiş ağaçların gölgesin de birkaç kortu bulunan çoklu spor kulübünde tenis oynardı. Şirkete ait spor ve eğlence anları, boş zamanlarını değerlendirmek isteyen çalışanlar için oldukça uygundu. Hatta bazı şirketler, çalışanlarına ve ailelerine şirket tesislerini ücretsiz kullanma izni ile veriyordu. Bu, bütçe açısından olumlu bir durumda ancak etkinliğin sosyal niteliği ve rekabetçi bir yapının olmayışı biraz hırslı olanlar için sinir bozucu olabiliyordu.
Basel’de geçirdiği birkaç yılın ardından Lynette, başta rekabetçi müsabakalar oynamak amacıyla kentin en iyi iki tenis kulübünden biri olan “Old Boys” tenis Kulübü’ne (diğeriyse en az öbürü kadar İsviçrevari olan” Basel Lawn Tenis Kulübü”idi) katıldı.1995’te, 35-45 yaş kategorisinde İsviçre kulüpler şampiyonu olan Old Boys kadın takımının bir üyesiydi. Ayrıca yerel ve bölgesel tenis aktif aktif olarak destekledi. İsviçre Tenis Federasyonu’nun Basel bölgesel temsilciliği için sorumluluk üstlendi. Bunun yanı sıra, yıllarca Basel ATP turnuvası olan İsviçre Kapalı’da görev aldı. Bütünlerde hemen hemen hiç tenis oynamıyor. Onun yerine, halihazırda on beş handikaba çıkabildiği golfü tercih ediyor.
İlginç olansa hem Robbie’nin hem de Lynette’nin kısa olması. İkisin de boyu bir yetmiş geçmiyor. Hatta bu nedenle çocuklarının, tenis turnuvalarda adından söz ettirecek bir oyuncu olmak için yeterli boya ulaşamayacağından bile korkmuşlar. Fakat genetik mirasına rağmen Roger Federer bir seksen beşlik boya ulaşmayı başardı.
1979’un sonlarında Lnette ile Robbie’nin ilk çocukları Diana dünyaya geldi. Küçük kardeşinden çok daha sessiz biri olan Diana şöhretten bilerek uzak kalarak psikiyatri hemşiresi oldu. Basel’in biraz solunda bir kurumda çalışıyor. Tıpkı Roger gibi onun da ikizleri var.
Roger’ın üstün başarısı doğal olarak Diana’nın çocukluğunu oldukça etkiledi. Ancak Federerler, gerektiğinde ihtiyaçları diğer çocukların zarar görmesi pahasına karşılanması gereken üstün yetenekli çocuğa sahip olmanın klasik tuzağına düşmemeyi büyük ölçüde başardılar. “Ailede her zaman belli oranda bir ahenk vardı, “ diyor Federerlerin evinde bir kaç kez mülakat yapan Baselli gazeteci ve tenis antrenörü Thomaz Wirz. “ Roger turnuvadan turnuvaya götürülürken Diana’nın neler hissettiğini merak ederdim bazen. Kafasında tenis dünyasıyla ilgili şüpheler oluşmuş olabilirdi pekala. Ama hep özgür, kendinden oldukça emin ve son derece kibar görünürdü. Kırgın görüldüğü hiçbir zaman yoktu.”
Kaynak: Galaksinin yıldızları, “FEDERER” adlı kitaptan kısaltılarak yazılmıştır.
İlgili Galeriler