1970’lerde “hooligan firms” olarak anılmaya başlayan fanatik taraftar grupları, kendinelerine koydukları grup adları ve referansları...
Taraftar Grupları, Tribün Ritüelleri ve Stadyumlar
Futbol, yaşadığı coğrafyalara renk ve kimlik değiştirebilen bir oyun. Belki de büyüsü bu. Bugün ezeli rekabetlerden ulusal kimliklerin ipuçlarını veren oyun tarzları, taraftar oluşumlarından bu oluşumların kimliksel kodlamalarına, tribün ritüelleri ve söylemlerinden futbolseverlerle destekledikleri kulüpler arasındaki ilişkiye kadar bir çok şeyin oyunun kültürel bütününün domino taşları gibi adeta. Ve bu parçaların birleştiğinde futbol kültürü dediğimiz şey oluşuverir. Bu aynı zamanda resmin büyük parçasının da bir örneğidir.
Bir Katalan için El Clasico’nun, Bask milliyetçisi için Athletic Bilbao’nun anlamının, Kızıl Yıldız taraftarı için Partizan Belgrad ile oynanan derbinin rekabet ve mücadelenin de ötesinde bir anlam vardır. Uluslararası müsabakalarda da aynı durum geçerli. İngiltere ve İskoçya, Arjantin ve Brezilya, Arjantin ve İngiltere, Almanya ve Hollanda, Japonya ve Güney Kore, Hırvatistan ve Sırbistan, El Salvador ve Honduras, Türkiye ve Yunanistan milli takımları arasındaki örnekler gibi sayısız mücadele toplumsal yaşanan olayları referans alır. Bu yüzden de her bir yeni maç yeni bir tarihi hesaplaşmalar da.
Bugün futbol dediğimiz bu büyülü oyun, özetle her coğrafyada kendine has dinamiklerle varlığını devam ettirmektedir. İngiltere’de dev bir endüstri, İspanya’da bir ulusun silahsız mücadelesi, Brezilya’da bir umut, Almanya’da bir disiplin, Mısır’da bir başkaldırış, Türkiye’de bir tutku.
İngiltere’de En Çok Konuşulan Derbiler;
İngiltere’de futbol denildiğinde akla ilk gelen şey şüphesiz “derby” maçları. Orta Çağ İngiltere’sinde Derbyshire bölgesindeki iki düşman mahallerin rekabetine verilen; önce ülke çapından ardından da tüm dünya futbol literatüründe kullanmaya başlanmış bir kelime. Özetle ezeli rekabet...
Bugün İngiltere’de derbi maçları eskine oranla fazlasıyla küresel gerçeklerle entegre olmuş durumda. Ülkenin en çok konuşulan derbiler ise;
Manchester United & Manchester City (Manchester derbisi)
Arsenal & Tottenham (Kuzay Londra derbisi)
Chelsea & Fulham (Batı Londra derbisi)
Liverpool & Manchester United (Kuzey-Batı derbisi)
West Ham United & Milwall (Black conuntry derbisi)
Aston Villa & Birmingham City (Birmingham derbisi)
Everton & Liverpool (Merseyside derbisi)
Sunderland & New Castle United (Tyne-wear derbisi)
İngiliz takımlarının yeşil sahadaki rekabet ile birlikte bu rekabetin sosyal hayatın her alandaki tezahürü olan taraf gruplarına baktığımızda, birbirinden farklı özelliklerde birçok örgütlenme biçimi karşımıza çıkıyor. Bu grupların geçmişten günümüze kadar geçirdikleri süreç ve değişimler İngiliz futbolunun kültürel dinamizmini de oluşturmakta. Örneğin, 1970’lerde “hooligan firms” olarak anılmaya başlayan fanatik taraftar grupları, kendinelerine koydukları grup adları ve referansları, giyim tarzları, dinledikleri müzikler, politik tercihleri, olaylı deplasman yolculukları, slogan ve söylemleri ile apayrı sosyoloji örgütlenmeler olarak karşımıza çıkmaktalar. İngiltere’de futbolun kendiliğinden oluşan alt kültürü fazlasıyla futbol takımlarına, taraftarlarına işlemiş durumda. Bugünün postmodern anlayışı takımlar ve taraftarları arasındaki sosyolojik farklılıkları biraz daha flulaştırmış olsa da moderniteye direnen taraftar için halen tarihsel farklılıklar ve ayrışmalar rekabete değer katan, onu ölümsüzleştiren olgular olmaya devam etmekte. Ve bu yüzden sadece yeşil sahalardaki ya da “money League” olarak tanımlanan istatistiklerden ibaret olmayan İngiliz futbolunun, desteksel yanı açısından sosyal alandaki her örgütlenme biçiminin ayrı ve incelenmeye değer bir hikayesi bulunmakta.
Kaynak:”Yakarız Bu Gezegeni” adlı kitabından yazılmıştır.
Yazar: Sema Tuğçe Dikici
İlgili Galeriler