Federerler Ailesi Tatilini Genelde Afrika’da yapardı:
Federerler tatillerini çoğunlukla Güney Afrika ‘da geçirirlerdi. Ama bu seyahatler Roger ve Diana okula başladığında büyük ölçüde kesildi. Lynette, Güney Afrika Sunday Times gazetesine verdiği mülakata, “Çocuklar küçükken Güney Afrika’ ya daha sık gelirdik. Fakat okula başladıklarında o kadar sık gelemez olduk. Çünkü Avrupa’ da yaz tatilleri Güney Afrika ‘da kışa denk geliyordu. Ve bu da çocuklara pek çekici gelmiyordu. Ancak çocuklarım Güney Afrika’yı çok ama çok sever. Özellikle de Garden Route’u (Cape Town ile Port Elizabeth arasında Güney Afrika’nın Güney kıyıları boyunca uzanan, turistlerin gözdesi bir yöre). Roger yeni yetmeyken güney kıyılarında bir tatil yapmıştık. Oyunu ve vahşi yaşamı seviyor.’’ dedi.
Dünyanın onun tenise sekiz yaşında başladığını düşünmesinden memnun:
Uluslararası tenisin olmazsa olmazlarından biri eskiden ATP (Profesyonel Tenisçi Birliği) ve WTA (Bayanlar Tenis Birliği) tarafından yıllık olarak çıkarılan Medya Rehberi’ydi. Şimdilerde bu rehberin adı Profesyonel Tenis ’in Resmi Rehberi olarak değiştirildi. Uluslararası tenis turnuvalarıyla ilgili bir rehber. Ancak özünü, zirvelerdeki tenisçilerin biyografileri oluşturur. Ayrıca elde ettikleri sonuçlara, önemli istatistiklere, genel kariyer özetlerine ve birkaç kişisel ayrıntıya da yer verilir. 2000 yılından bu yana bunu Fantastik Federer’in ilk baskısı yayımlandığından beri çıkan 2007-2011 arasındaki sayılar da dahil Federer’in yer aldığı on baskısında da tenis oynamaya sekiz yaşında başladığı yazar. Bu rakam hatalı, hem de beş yıl farkla. Daha da ilginciyse bunun ATP’ye bildirmemiş olması. ATP medya çalışanları, hazırladıkları sayfalar matbaaya göndermeden önce oyunculara ya da manejerlerine gösterir. Fakat Federer tarafından kimse bunun fark etmemiş (ya fark etmediler ya da Federer dünyanın onun tenise sekiz yaşında başladığını düşünmesinden memnun).
Federer, 3 Yaşında Tenisle Tanışma Hikayesi: Sekiz yaşına kadar tenisi ciddiye almadığı doğru ancak raketi eline aldığı ilk kez üç yaşındayken almıştı. Hatta tahta bir raketi boynundan (üç yaşında bir çocuğun tutma yerinden tutarak savuramayacağı kadar ağır olduğundan) tutarken 1984’ün sonlarında, babasının çalıştığı yer olan Ciba Kulübü’nde çekilmiş bir resmi bile var. Roger’ın hikayesi de profesyonel olan pek çok tenisçininkiyle benzer; annesiyle babası hobi olarak oynuyor, hafta sonları onu da kulübe götürüyorlardı. Çocuk orada eline bir raket alıyor ve çok geçmeden bu sporun tutkunu haline geliyordu. ’’Tenisi daha en başından sevdi,’’ diyor annesi.
Oyalamak için Ciba Kulübü’nde genç oyuncularla oynamadığı zamanlarda Federer raketini alıp topa evlerinin garaj kapısına defalarca çarptırırdı. ‘’Garaj kapısıyla, hatta herhangi bir topla evdeki dolap kapaklarıyla bile severek oynadığımı hatırlıyorum.’’ dedi 2005’teki bir mülakatında, ‘’Bütün gün dan dun, dan dun oynardım. E, annem de bıkardı haliyle.’’
Kaynak: Spor Şöleni tarafından, ''FEDERER’’ CHRIS BOWERS’in kitabından kısaltılarak yazılmıştır.